|
22.05.2002, Akşam Gazetesi Canteen Eki ![]() Kanal D’de Abbas Güçlü’nün yönettiği ‘Genç Bakış’ programı bu hafta Yeditepe Üniversitesi’nde yapıldı. 3 Kasım seçim sonuçlarının tartışıldığı programın ‘gazeteci konukları’ arasındaydık. Fenerbahçe - Galatasaray maçının ardından üniversite amfisinde gece yarısı ‘canlı’ çekilmesine karşın, o saatte üniversite gençliğinin Türkiye’nin sorunlarının tartışılmasına olan istek ve ilgisi heyecan vericiydi. 02.00’ye doğru program sona erdiğinde öğrencilerin soru yağmuru kesilmemişti, Hasan Cemal ve Taha Akyol’la birlikte yarım saat kadar öğrencilerin ‘Nasıl bir Türkiye’ sorgulamasıyla baş etmeye çalıştık. Medyadan siyasete, askerden demokrasiye duyarlı her konuyla yakından ilgili, gençler. Nedense?.. İstanbul’da bu tür özel üniversitelerden söz edilince akla Bağdat Caddesi’nde araba yarıştıran ‘Lailacı’ gençlik geliyor! Yeditepe Üniversitesi’ndeki siyasal bilimler ve uluslararası ilişkiler öğrencilerinin niteliğini görünce yanıldığımızı anladık. Gençlik, hiç de ‘depolitize’ değil! Türkiye’nin gündemiyle ‘iç içe’ yaşıyorlar, geleceğiyle derinden meşguller. Sorulardan edindiğimiz izlenim şu oldu: AKP iktidarı konusunda tereddütler ve kuşkular var. Gençler CHP’ye soğuk! Deniz Baykal dışında bir liderle solun daha başarılı olacağını düşünüyorlar, Kemal Derviş’e de tepkililer. Gençliğin bu denli uzağına düşmesini, CHP politbürosu 3 Kasım’ı değerlendiren raporlarında umarız gündemine alır. İlginçtir. CHP üniversite gençliğinden adeta korkuyor. Abbas Güçlü’nün seçim öncesi ODTÜ’de yaptığı programa Deniz Baykal davet edilmiş ancak ‘aleyhinde bir ortam doğabileceği’ kaygısıyla katılmayı reddetmiş! CHP bir dizi hata sonucu seçimi kaybetti. Sosyal demokrasinin toplam oyları, tarihinin en düşük oranına, yüzde 21’e düştü. Bu yenilgiyi gizlemek adına edilen ‘Kimin en büyük parti, kimin muhalefet olduğu önemli değil. Bakın iki gündür iktidarı ben kullanıyorum, başbakan olsam ne olmasam ne’ sözleri gülünçtür. Bu seçimde anketler nedeniyle seçmen ‘iki turlu’ refleksiyle oy kullanmış ve ‘başbakanlığı tartışmalı’ Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına ‘başbakan adayı’ olarak çıkan Deniz Baykal seçimi kaybetmiştir. Üstelik AKP, 363 milletvekiliyle 5 yıllığına ‘Anayasa değiştirecek’ mutlak bir güçle parlamentoya girmiştir. Bugünkü tablonun neresi başarıdır? 1990’larda SHP ‘sürekli kurultaylar partisi’ olarak anılırdı. Bu gidişle CHP de ‘sürekli muhalefet partisi’ olmaya adaydır. Çünkü seçmen Deniz Baykal’a ‘başbakan adayı’ olarak gereken desteği vermiyor. CHP lideri de bu gerçeği anlamış olmalı ki,’İki gündür iktidar benim’ sözleriyle önce kendisini sonra partisini ‘sanal başbakanlığına’ inandırmaya çalışıyor. Aslan sosyal demokratlara ‘seçimi kaybettikleri’ni söylemeyin, onlar Deniz Bey’in başbakan olduğunu zannediyor! 08.11.2002, Milliyet Gazetesi
|
|